Ne kadar şahane geliyordu kulağa: “Kendini tanı”. Tarih boyunca insanlar öyle çok sevmişlerdi ki bu sloganı tapınak duvarlarına yazmışlardı. Leyla ise içindeki hakikati görmekle birlikte bu tavsiyenin yarım bırakılmış olduğunu düşünüyordu. Şöyle olmalıydı esas düstur: Kendini tanı ama bir dallama gördün mü onu da tanı ki aldanmayasın. Kendini anlamak ile dallamaları şıp diye tanımak ayrılmaz bir bütün olmalıydı. Yoksa insan şu hayatta ayakta kalamazdı.
10 Dakika 38 Saniye – Elif Şafak
İnsan kalbi durduktan yani tıbben öldükten sonra beyni yaşamaya devam etmekteymiş bir çok araştırma bunun doğru olduğunu iddia etmekte. Kitabın ana karakteri Tekila Leyla öldürülerek bir çöp konteynerine atıldığında da kalbi durmuştu ama beyni on dakika otuz sekiz saniye yaşamaya devam eder. Bu kitapta Tekila Leyla bize kendini anlattı beş kadim dostunu tanıttı. Acıklı bir hikayesi var, kadın olmanın af edersiniz ama bir mal gibi görülmeye sebep olması, hatta ve hatta cinsel bir obje olarak atfedilmek, akrabanın tecavüzüne uğramak sonra da utanmadan bu yolu sen seçtin demek… Gördüğümüz ama çoğu zaman görmemeyi tercih ettiğimiz kadın olma gerçeğini yüzüme vurdu. Kimse kimsenin ne yaşadığını bilemezken insanlara tepeden bakma lüksünü nereden buluyoruz? Tekila Leyla, Nostalji Nalan, Sabotaj Sinan, Hollywood Hümeyra, Zeynep122, Cemile her ne kadar kurgu dese de Elif Şafak sonrasında eklediği: ilhamlarını İstanbul’da karşılaştığım gerçek insanlardan aldım sözü kitabın beni neden bu kadar etkilediğini açıklıyor.
Diğer Elif Şafak kitaplarından biraz daha farklı, biraz daha sert bir konuya sahip olan kitap okunması kolay sindirmesi zor olan kategoriden.