Sevgili Mustafa,
Bunu duymak seni şaşırtacak, ancak dünya hayal bile edemeyeceğin şekilde değişmek üzere. Mükemmel başlayan yeni yılını mahvetmek istemiyorum, ama seni 2020’ye hazırlamalıyım. İnan bu yıl hiç kolay olmayacak, ancak yol boyunca sana yardımcı olabilecek birkaç şey paylaşmalıyım.
Sanırım duymuşsundur bir – iki ay önce; Wuhan Belediyesi Sağlık Komisyonu, Hubei Eyaleti, Wuhan’da birkaç zatürre vakası bildirdi. 2020’nin bu ilk günlerinde yarın uyandığında, dünya hala bu durumu normal hissedecek, ancak bu durum hızla değişecek.
Yarın yani 12 Ocak’ta (2020) Çin, özellikle savunmasız bireyler için yüksek bulaşma oranına ve önemli bir ölüm oranına sahip yeni bir virüs olan SARS-CoV-2’nin genetik dizisini paylaşacak. Bugün yani 11 Ocak’ta ise, 61 yaşındaki bir adam bu virüsten teyit edilen ilk ölüm olacak. Ama bu hem son olmayacak hem de daha sonraları bu virüsten ölenlerden kimileri bu kadar yabancı olmayacak.
Dünya bu olaya başlarda yavaş tepki verecek. Tam anlamıyla bir pandemi tepkisini tetikleyecek çok az bilgi verilecek. Pandeminin ne olduğunu şu an bilmiyorsun biliyorum ama emin ol önünde ki 1 yıl boyunca en çok duyacağın kelime olacak. Ocak ayının sonunda 82 vaka Çin’in dışına yayılmış olacak ve birkaç hafta boyunca kontrolsüz ve engellenmeden yayılacak bir iletim zinciri başlatacak.
Önümüzdeki iki ay içinde, çok sayıda ülke olağanüstü hal ilan edecek ve hava sahalarını kapatacak. İtalya, hastaneleri ağır solunum yolu hastalığı vakaları olan hastalarla dolup taştığı için, II.Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk askeri zorla kapanmayı başlatacak. Avrupa Birliği, virüsü kontrol altına almak için sınırlarını kapatmaya başlayacak. Ancak o zamana kadar çoktan Avrupa’da bu virüsün yayılımını sağlamaya yetecek kadar vaka sınırlardan geçmiş olacak.
Bu süre zarfında, birkaç uluslararası uçuş, virüsü birkaç hafta boyunca katlanarak yayılacağı New York’a taşıyacak. New York, Nisan ayına kadar salgının merkez üssü olacak ve bildirilen vakaların sayısı dünyadaki diğer ülkelerden daha fazla olacak. Birçoğu ölecek.
Dünya Sağlık Örgütü, 11 Mart 2020’de koronavirüsü resmen bir pandemi ilan edecek ve bu noktada ticari faaliyet yavaşlamaya başlayacak ve 1930’lardaki Büyük Buhran’dan bu yana en büyük ekonomik durgunluğa yol açacak.
Küresel ölçekte, olayların gidişatını değiştirmek için yapabileceğiniz pek bir şey olmayacak ve bunu kabul etmeniz gerekecek. Çoğu hükümet bu konuda yavaş tepki verecek.
Türkiye’de ki ilk vaka 11 Mart’ta görülecek. Günlerce sabırsızlıkla beklenen açıklamayı Sağlık Bakanı televizyondan canlı yayında bir son dakika gelişmesi olarak duyuracak. O günden sonra ülkemiz içinde korkulan günler başlamış olacak. 17 Mart’tan itibaren de tüm dünyadaki ofis çalışanları gibi evden çalışmaya başlayacaksın. Sana şimdilik 10 ay boyunca evden çalışacağını söyleyebilirim.
Tüm bunları zaten yaşayarak öğreneceksin. Bunun yerine, bu yolculuğu biraz daha kolaylaştırabilecek yol boyunca öğrendiğim 10 şeyi paylaşmak için sana Ocak 2021’den yazıyorum. Birazdan okuyacaklarına hazır mısın?
1. Sınırlarını belirle.
Pandemi sebebiyle uzun süre evinde kalmak zorunda olacaksın. Başlarda bu güzel gibi görünse de bir süre sonra bunalacaksın. İşin ve ailen ile bir evde sürekli bir arada olacaksın. İş ve özel hayatın birbirine girecek. Online olarak odandan katıldığın bir toplantı esnasında kızının odaya birden girmesi sebebiyle zor durumda kaldığını düşüneceksin ama bu durum herkes için geçerli olacak. Başlarda bu durum çok zor ve tuhaf gelecek alışacaksın.
Ama haline şükretmelisin ve şükredeceksin de. Çünkü bu dönemde bir çok kişi iş yerini kapatmak zorunda kalacak. Senin ise; şirketindeki işlerin durumu sebebiyle, aksine daha da artacak. Masa başında çalışacağın, dikkatini vermen gereken önemli ve uluslararası işler olacak. Bu sebeple bolca şükretmeye başlamalısın.
Sistemli çalışmayı çok geç oturtacaksın bu yeni düzeninde. O yüzden işi en baştan ele almanı istiyorum. Sistemini en baştan oluştur ve oturt.
Hangi saat aralıklarında tam konsantre çalışacağını, hangi saatlerde kızınla oynayacağını, ne zaman eşine ev işlerinde yardım edeceğini baştan belirle. Belirle derken al eline bir kağıt plan yaz demiyorum. Yazmayacaksın zaten bunu da biliyorum. Ama en azından kafanda oturt birçok şeyi.
Özetle iş ve özel hayat sınırını belirle. Bunu mümkün olduğunca erkenden hayatında oturtmaya çalış. Çalışma zamanı geldiğinde sosyal medyaya, sosyalleşme zamanı geldiğinde iş maillerine vakit ayırmaya çalışma.
2. Bağlantıda kal.
Pandemi yayıldıkça ve sosyal mesafeye daha sıkı düzenlemeler geldikçe, kendini gittikçe daha fazla izole bir hayatta bulacaksın. Akvaryumda nefes almaya çalışan zavallı bir balık gibi hissedeceksin kendini.
Kendi sınırlarının içine çekilmek ne kadar zor olursa olsun, kendini zorunda olduğundan daha fazla izole etmeye kalkma. Bunu zihinsel olarak da yapma. Başkalarıyla konuş. Arkadaşlarını, akrabalarını ara. Önem verdiğin ve seni önemseyen kişilerle düzenli iletişim kurmaya çalış. Bunu pek yapmayacaksın biliyorum. Sen birçok duyguyu kendi içinde yalnız yaşamayı seven birisin. Ama şu an aklına gelen o kişileri değil de; şu hani diğer aklına gelenler var ya onları arayabilirdin mesela, bu onlara da sana da iyi gelirdi. Öyle değil mi?
Konuşmayı pek sevmiyorsun. Bu yüzden kendini yazılı olarak ifade etmeye çalışacaksın. Kişisel bloguna önem vermeye başlayacaksın. Bu mektubu da aslında biraz da bu yüzden yazdın.
Unutma, bu pandemi sürecini herkes ilk defa yaşayacak. Bazıları senin hissettiğin aynı kaygıları hissediyor olabilir. Bir salgın sırasında hiç kimse doğal olarak güçlü değildir çünkü kimse bir salgın yaşayana kadar bunun nasıl bir his olduğunu bilemezdi.
3. Yeni beceriler edin.
Salgının önemli bir yönü de evde bolca vaktinin olması olacak. Yeni bir şey öğrenmek için bu muhteşem bir fırsat senin ve ailen için.
Kendine yatırım yap. Önümüzdeki haftalar ve aylarda ne kadar ilerlemek istediğin konusunda gerçekçi hedefler belirle. Dünya durmuş gibi görünse bile büyümeye devam etme fırsatını kaçırma. Yeni bir şey öğrenmek sana bir amaç duygusu verecek.
Mesela ilerleyen günlerde ilk defa kızınla birlikte havuçlu tarçınlı kek yapacaksın. Eşinle birlikte mutfakta mucize yemekler yapacaksın. Hemen ümitlenme, bulgur pilavı yapımının ötesine geçemeyeceksin ama mutfak işlerinde eşine bolca yardım edecek ve bir hayli ilerleyeceksin.
Kızınla ve eşinle evde olduğun bu sürede birçok ev etkinliği yapacaksınız. Ahşap ev boyayacaksınız, sabun köpüğü ile baloncuklar, resimler, oyunlar yapacaksınız. Yaptıklarınızın fotoğraflarını çekin ve başkalarıyla da paylaşın.
4. Bunaldığında derin nefes al.
İlerleyen günlerde çok fazla kötü haberler alacaksın. Çoğu zaman hiçbir şey yapmak istemeyecek ve göğsüne adeta bir öküz oturmuş gibi hissedeceksin.
Bu gibi anlarda bilgisayarını, kitabını, telefonu artık o an önünde ne varsa kapat ve derin nefesler al ver.
Yavaş nefes almak stresini azaltacak ve vücudunu rahatlatacak. Sabah, öğlen ve yatsı namazlarından sonra birkaç defa derin nefes alma alışkanlığı edin. Bu ufak alışkanlığın ruhsal durumunu nasıl değiştirdiğine inanamayacaksın.
Çok fazla düşünmeye başlayacaksın. Artık düşünmekten beyninin hareketlerini, beyninin yandığını hisseder hale geleceksin desem yeridir. İşte bu anlarda yavaşla ve nefes al ver.
5. Yardım et.
Ayrıcalıklı bir konumdasın, yardıma ihtiyacı olanlara yardım et.
Ailendeki gençlerle görüş. Pandemi özellikle bazı çocuklar için zor olacak. Akranlarıyla etkileşim fırsatı olmadığında çocuklar ruh hali değişikliklerine karşı daha savunmasız olacaklar. Neler olup bittiğini anlamalarına ve evde yapabilecekleri aktiviteler bulmalarına yardımcı ol.
Aile üyelerini kontrol et. Bazen bize en yakın olan insanlara en basit soruları sormayı unutuyoruz: “Bugün nasıl hissediyorsun? Yardımcı olabileceğim bir yol var mı?” gibi.
İş arkadaşlarınla görüş. Bir zoom toplantısında iyi görünmeleri aslında iyi oldukları anlamına gelmez.Bu senin içinde geçerli. Nasıl yaptıklarını sormak için toplantının başında veya sonunda birkaç dakika ayarla. Kişisel bir şey paylaşmak, neler olup bittiğini açıklığa kavuşturmak için iyi bir örnek oluşturabilir.
Bu dönemde bir çok kişi işsiz kalacak. O kişilere elinden geldiğinde yardım et. Linkedin de aktif ol ve bu kişilere sanal da olsa yardım et.
6. Minnettar olduğun şeyleri hatırla.
Pandemi sırasında, sahip olmadığım veya yapamayacağım şeylere odaklanmak daha kolay olacak. Bu sadece seni her zaman kaçırdığını hissettiğin bir tavşan deliğine götürür.
Bunun yerine minnettar olduğun şeyleri hatırla. Hatırlamaya başladıkça o kadar çok şeye minnettar olduğunu göreceksin ki bu seni muhteşem hissettirecek.
Özellikle minnettar olduğunuz 5 şeyin üzerinden geçmek için her sabah birkaç dakikanı ayır. Bunun ruh haliniz üzerinde olumlu bir etkisi olabilir ve olayları bir perspektif haline getirmenize yardımcı olabilir.
7. Yazı yaz.
Yazmak, hissettiklerini gözden geçirmene ve tekrar eden düşünceleri zihninden çıkarmana ve sakinleşmene yardımcı olacak. Öncelikle kendin için yaz ve enerjin olduğunda başkaları için de yaz.
Hikayeler uydur. Öğrendiklerini yaz. Pandemi bittiğinde ne yapmak istediğini yaz. Kelimelerinin başkalarında da bir ışık yakabilmesi için blogunu canlandır. Başkalarının bloglarını takip et ve onlara da yorumlar yaz.
8. Podcast dinle.
Pandeminin ilk aylarında kimi günler yapabileceğin tek şey salonda ki yada küçük odandaki kırmızı koltuğunda oturmak olacak. Yemek pişirmek ya da yemek yemek için enerjin bile olmadığını hissedeceksin.
Pandeminin ilk birkaç ayından sonra sabah daha gün doğmadan uyanacak ve kendini her gün sokağa atacaksın. Aldığın kiloları vermek ama daha da çok kafanı boşaltabilmek için yapacaksın bunu.
İşte bu anlarda bolca podcast dinle. Podcastler zihnini harekete geçirecek ve yeni şeyler öğreneceksin. Başkalarının sesini duymak, özellikle karanlık günleri atlatmana yardımcı olacak.
Arkadaşlarınla paylaşabilmek için podcastlerden öğrendiklerini hatırlamaya çalış. Hatta bloguna yazdıklarını sende seslendir ve bir podcast oluştur. Uzun yıllar zaten profesyonel radyo programcılığı yaptın; anlattırma bana şimdi bu işlerin nasıl yapıldığını, hafızanı o kadar kaybetmeyeceksin merak etme.
9. Kitap oku.
Stresli ve gergin zamanlarda, elindeki kumandayla her TV dizisine saldırmak isteyeceksin, birçoğuna sinir olacaksın ve çat diye TV’yi kapatacaksın.
Daha yavaş, daha derin düşünme anlarına girmek için kendine biraz zaman tanımalısın ama bunu daha erken yapmalısın. Alışveriş sepetinde ki kitapların listesini gözden geçir ve güncelle. Bol bol kitap okuyacaksın bu yıl ama emin ol daha fazlasını okuyabilirsin.
Seni farklı dünyalara taşıyacak kitapları seç, böylece mevcut gerçekliğinden geçicide olsa bir mola verebilirsin.
10. Unutma, bu da geçecek.
Bu durum biraz zaman alacak olsa da, bu pandemi de geçecek. Tüm bunların sonunda seni bekleyen, değişmiş, derinden yaralanmış başka bir “dünya” ve “sen” var. Bunu unutma. Bu yıl, var olan en kötü günlerin yaşandığı ve bu günlerin hiç bitmeyeceğini bolca düşüneceğin bir yıl olacak.
Bu kötü günler bir yıl boyunca geçmeyecek ama umarım “bir gün” geçecek.
Bu mektubu salgının başında aldığında, umarım bu satırlar yaşayacaklarına hazır olmana yardımcı olur.
Hoşçakal,
Mustafa Kurt
İlk yorum yapan siz olun