Üniversite yıllarıydı, adlarını bile ilk kez duyduğum zorlu dersler alıyordum ve bir şeyin değişmesi gerektiğini fark ettiğimde artık ikinci dönemin ortalarındaydım. Birçok gece, küçük odamda saatlerce tek başıma oturup sınavlarım için çalışarak geçirdiğimi hatırlıyorum.
Bir akşam yaklaşık yirmi tane çözmem gereken ve bilenler bilir; bir tanesi sayfalarca süren, sonraları kabuslarıma giren diferansiyel denklem problemleri gecesiydi. Bir diğeri, saatlerce süren su kimyası geceleriydi. Günler değişiyordu ama bir şey sabit kalıyordu – inanılmaz derecede verimsizdim.
Çözdüğüm kağıtları sürekli buruşturup odanın bir kenarında duran çöp kovasına fırlatıyordum, sorulara defalarca yeni baştan başlıyordum çünkü doğru cevaplayamıyordum. Telefonumdan ve tabiki sosyal medyadan gelen bildirimler ve mutfaktan beni cezbeden kek ya da yemek kokuları sürekli dikkatimi dağıtıyordu. Saatler süren hayal kırıklığından sonra düşünemeyecek kadar yorgun düşüyordum. Sürekli çalışıyordum ama sonuç neredeyse sıfırdı.
Biraz da şimdiki zamana gelelim.
Gerçek dünyada ailem için tam zamanlı çalışıyorum. Sonunda daha verimli olmaya yani sonuçlar almaya başladım, çünkü kullandığım zamanın niceliğinden çok niteliğine değer vermemeye başladım.
Kimi zaman 2 saatlik çalışmam, tüm gün çalışmamdan daha verimli
Sizinle birazdan paylaşacağım temel adımları izlediğiniz sürece sizin zamanızda daha verimli olacaktır. Bunlar, zamanı optimize etmek yani bizim tabirle az zamanda çokça ve büyük işler yapabilmek ve işinizi verimli kılabilmek için kullandığım denenmiş ve doğru stratejilerdir. İnanmazsanız, internette sizde araştırabilirsiniz. Ama bence vaktinizi verimli kullanın ve okumaya devam edin.
- Bir yapılacaklar listesi yapın ve bu listeyi “yapın”
Bu sizin ortalama bir listeniz olmamalı. Sabah ilk iş olarak, gün içinde yapmak istediğiniz her şeyi yazmalısınız. Daha da iyisi, listeyi bir gece önce yapın. Hatta bu listede ki ilk maddeyi uyumadan önce tamamlayabilirseniz çok daha verimli olur. Ertesi günde bu listedeki her şeyi gerçekten yapın.
Günlük sabah koşumu ve koşumun ardından alacağım duşumu bile listeye koydum. Neden? Çünkü bunlar halledeceğimi bildiğim ilk iki şey ve sabah ilk iş olarak bunların üstünü çizmek motivasyonumu her zaman, son derece artırıyor.
Sonrası için size profesyonel bir ipucu vereyim mi?
Listedeki en zorlu görevle başlayın ve daha kolay olanlara doğru ilerleyin. En zor görevleri tamamladığınızı listede gördüğünüzde, listenin geri kalanı size çocuk oyuncağı gibi görünecek.
- İhtiyaç duyduğunuzda yardım isteyin.
Defalarca yaptığım işle ilgili sorunlara takılıp kaldım ve yardım istemek beni sorunlardan bundan kurtardı. Daha geçen gün, bir excel dosyasında vlookup yani Türkçe karşılığıyla düşeyara formülü ile ilgili sorun yaşadım. Formülün excelde saatlerce yapabileceğim işi sadece 10 saniyeye indirecekti. İşte bu yüzden formül işe yaramalıydı. Sonuçta ne mi oldu? Yine saatlerce uğraştım ve başaramadım. Excelde benden iyi olduğunu bildiğim bir arkadaşıma dosyayı gönderdim ve 10 saniyede bana formülü düzelterek geri gönderdi.
İhtiyacım olduğunda yardım istemediğim için tam iki saat boşa gitti. Bu yüzden bu basit hatamdan ders alın. Kendinize, yardım istemenin her zaman normal birşey olduğunu hatırlatın. Yardım istemek seni kötü bir çalışan yapmaz. Hatta yardım istemek seni, zamanını nasıl verimli kullanacağını bilen akıllı biri yapar.
- Sık sık ara verin.
Bu verimsiz görünebilir. Ama inan bana, öyle değil.
Bu formülün aslında üniversite son yılımda işe yaradığını fark ettim. O zamana kadar, diferansiyel denklemler ödevlerimin üzerinde beş saat boyunca sık sık çalışıyordum. Çözüme ulaşmak için saatler harcadığımı hatırlıyorum. Çünkü sınavda sonuca not veriyorlardı, gidiş yoluna değil.
Sonunda çoğu soruyu çözemedim, pes ettim ve uyudum. Ertesi sabah uyandım ve beş dakika içinde, önceki gece bana çok fazla sorun çıkaran bir çok problemi çözebildiğimi gördüm.
Son zamanlarda da uyanıyorum, 20 dakika yazıyorum, sonra 5 dakikalık kısa bir ara veriyorum. Ardından yazım bitmediyse kaldığım yerden devam ediyorum. Yazdığımı gerekiyorsa bloguma aktarıyorum, yazımı çeşitli sosyal medya kanallarında paylaşıyorum, ardından 5 dakika yine ara veriyorum.
Ara vermeden yazmayı çoğu kez denedim, ama bu sadece hızlı koşup çabuk yorulmamı sağlıyor. Bitiş çizgisine ulaştırmıyor. Bu nedenle, odak noktanızı kaybettiğinizi veya o an uğraştığınız işinizle boğuşmaya başladığınızı fark ederseniz, kısa molalar vermeyi deneyin. Ardından ne kadar verimli olduğunuza kendiniz bile şaşırabilirsiniz. Bu konuda #pomodoro tekniğini öğrenin.
Son olarak;
Halihazırda yaptığınız işi optimize etmenin yani daha verimli hale getirmenin temel yolları olsa da, gerçek şu ki o işi ne olursa olsun yine de yapmak zorundasınız. Bunu, sizin için başka hiç kimse yapmayacak.
Şimdi kocaman esneyin, gerinin ve işe koyulun. Paylaştığım bu basit stratejileri uygulayın ve daha verimli iş günlerine doğru ilerleyin. İnanın o günler sandığınızdan çok daha yakın, belki yarın belki yarından da yakın.
Tecrübelerini paylaşmak gerçekten çok güzel olmuş teşekkürler.
Çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler ?
Asıl ben teşekkür ederim. ?