Açıkçası bu yazıyı geçen sene yazmam gerektiğini düşünsem de şu an yazıyor olmam; aslında bu yazının bugün yazılması gerektiği için olduğuna inanıyorum. Yılsonları genelde geçen yılın muhasebesinin yapıldığı anlar olarak hepimizin hayatında yer eder. Bir yıl boyunca neler yaptığımızı gözden geçirerek önümüzde ki yılın planlarını yaparız. Hadi itiraf edin, bunu…
Yazılarn yazarı: “Mustafa Kurt”
Son günlerde işim gereği sera gazları konusunda yoğun günler geçiriyorum. Çalışırken elimin altında ki deftere çeşitli notlar alıyorum ve daha sonra bu notlardan faydalanırken fark ettim ki benim aklıma takılanları en basit haliyle buraya da aktarmak da faydalı olacak. O zaman bu faydalı düşünceyi faydalı bir harekete çevirerek bende bir…
Kabirleri severim. Ayrı bir huzuru var. Derdin mi var, sıkıntın mı var; birçoğunun boş olduğunu fısıldıyor. Yok küçük değil büyük bir derdin mi var; o büyük derdinin de bir sonu olduğunu hatırlatıyor. Muhteşem değil mi? Alıyor yükünü. Ama bir başka özelliği de var kabirlerin. Şu an dünyada olsalar “hayatta” yanına…
Hayatımda hissettiğim en büyük eksikliklerden biriydi kitap okuma alışkanlığı. Şu an bile özenirim elinde sürekli kitap ile gezenleri. Ve bir kitapta okumuştum, şöyle yazıyordu; okudukça ne kadar çok okunacak kitap olduğunu anlıyorum ve ömrümün tüm bu kitapları okumaya yetip yetmeyeceğini düşünüyorum. Aynı duyguları geçen hafta sonu İstanbul Kitap Fuarına gittiğimde…
Geçen yıl bir kız çocuğu çıktı ve tek başına iklim değişikliğine karşı tüm dünyaya kafa tuttu. Kimse o zamanlar bunun tüm dünyaya yayılacağına ihtimal vermiyordu. Belki de her şey gibi bunun da unutulacağını sanıyorlardı. Olmadı, unutulmadı. Aksine gerçekten tüm dünyaya yayıldı. Geçen sene 1 kişiyle başlayan bu tek kişilik protesto…
Hayatımda yaşadığım her anın mutlaka bir sebebi olduğunu düşünüyorum. Bunu kabul etmek her zaman yazması kadar kolay olmuyor ama bir zaman sonra tüm gerçekliğiyle anlıyorum. zaman zaman size de oluyordur bu durum. Az önce sosyal medyada gezinirken karşıma şu cümle çıktı, “Para kazanmak için mutsuz olmak mı, mutlu olmak için…
Bir doğum günü partisi düşünün desem aklınıza ilk olarak neler gelir? Pasta, mumlar ve balonlar gelir sanırım değil mi? Peki bir iş toplantısı desem; bir toplantısı odası, bir masa, sandalyeler belki de bir projektör gelir hemen aklımıza değil mi? Hiç bir yerde yazılı olmasa da aklımızın en derin hücrelerine dahi…
Bu sefer söz sizde; bu müziğin size hissettirdiklerini yorum olarak yazın yayınlayayım… Bu arada söylemeden edemeyeceğim, umarım bu şarkıya söz yazılarak özgürlüğüne pranga vurulmaz… Mark Eliyahu hakkında… Eliyahu, müzisyen bir ailenin çocuğu olarak 1982 yılında Dağıstan’da dünyaya gelir. “Doğduğum andan itibaren müzikle iç içeydim. Daha 4 yaşındayken ailem beni klasik…
“Sakin bir hayatla yetinme. Bir ideal uğruna savaş. Don Quijote gibi savaşsan da buna her zaman değer. Acı içinde birine rastlarsan bu kabul edilemez duruma son vermek sana düşer, derisi seninkinden farklı bir renkte olduğu için kötü muamele gören bir insanla karşılașırsan sen de bukalemun gibi renk değiştir, sana kendi…