İtiraf etmeliyim: Sabahın 6’sından akşam saat 7’ye kadar, haftanın 5 günü iş için dışardayım. Hafta sonları dahi sabahları bilgisayarımı açıp çalışıyorum. Ülke dışındaysam bu daha da karışık bir hal alabiliyor. Şu anda gerçekten zamanım yok. Şaka değil. Şu anda hiç olmadığı kadar çok çalışıyorum. Burada bir çaba ve takıntı var,…
Yazılarn yazarı: “Mustafa Kurt”
Gün içinde işlerimiz, çocuklarımız, hobilerimiz, iş hedeflerimiz ve kişisel zamanlarımızla meşgul oluyoruz. Ancak, hedefsiz bir şekilde yapılacak işlerin peşinde koşmak ve yorgunluktan dolayı huzursuz ve mutsuz bir şekilde yatağa gitmek yerine daha iyi yollar var. Bunun zor yoluyla karşılaştım, bu yüzden 2023 benim (şimdiye kadar) yaklaşımımı değiştirdiğim yıl oldu. Ve…
Birinci yüzyıldan bir felsefe şu anda bize bir şeyler öğretebilir mi? Yani dünya, antik filozofların hayal bile edemeyeceği şekilde ilerledi de ondan diyorum. Ve yine de, biz hiç mi ilerlemedik? Kaçımız koşullarımızı kontrol edebildiğimize inanıyoruz? Ve bir de “İnsan plan yapar, Tanrı güler” sözünü duymuşsunuzdur. Ben herhangi bir şeyi kontrol…
Sosyal medyada; güncellemeleri, gönderileri ve hikayeleri saatlerce kaydırıp odaklanmayı kaybetmek daha önce hiç olmadığı kadar kolay hale geldi. Sadece birkaç dokunuşla uygulamalar arasında geçiş yapabilme yeteneğiyle, insanlar görevlerini kolayca unutabilir, birden fazla iş yapmaya çalışabilir ve mükemmeliyetçiliğe kapılabilirler. (Ya bi sn, ben bu yazıyı yazmayacaktım ki! Neyse devam edeyim.) Sosyal…
Çoğumuz kendimizi “mükemmeliyetçi” olarak tanımlıyoruz. Ben de kendimle ilgili ve çalışma şeklimle ilgili olarak sürekli bunu kendime tekrarladım. Ta ki bunu kendime söylemeyi durduruna kadar. Durdum çünkü bu düşünce beni bir çok şeyden alıkoyuyordu, bunu anladım. Mükemmeliyetçilik bahane. Ve bunun kişiliğimle hiçbir ilgisi yok. Hiçbirimiz mükemmeliyetçi olarak doğmuyoruz. Sadece korkuyoruz.…
Yazmamız için sayısız sebep var. Kimimiz için tutku, kimimiz için amaç, kimimiz için hobi olabilir. Ancak her ne sebepten yazıyor olursak olalım, yazmanın bizlere kattığı sayısız fayda var. Bu yazıda, yazmanın bana neler kattığına dair 10 sebebi sıralayacağım. 1. Yazmak beni çağırıyor! Yazdığım için rahatlıyorum. Kendimi iyi hissettiğim bir yazıyı…
Blog yazılarım için konuları bulmak hiç kolay değil. Her blog yazarı boş sayfa sendromuyla karşılaşır: “Ne hakkında yazacağımı bilmiyorum ama yazmak istiyorum”. En iyilerimiz bile bu durumla karşılaşır. Bunun daha az korkutucu olmasını sağlamak için, bir metod oluşturdum ve bu metodumda şu 5 fikre sarılırım. Bu fikirler, yazınızı harika hale…
Yeni ve heyecan verici bir kitap gördüğümde, dopamin bağımlılığı olan beynim tam olarak şunları söyler; Sorun şu ki, sayıları çok fazla. Ve okumak istediğim kitaplara baktığımda, GoodReads okuma listemde onlarca (belki de yüzlerce) kitap var. Sorun şu ki, sadece günde 24 saatim var. Yukarıda bahsettiğim şey, sadece birkaç yıl önceki…
Bu blogu, kafamı rahatlatmak ve fikirlerimi paylaşmak için oluşturdum. Görüşlerimi ve deneyimlerimi dünyayla paylaşmak beni heyecanlandırdı. Ancak, günler haftalara, haftalar aylara dönüştükçe süreklilik benim için bir zorluk haline geldi. Bazen birçok yazı yazdım, sonra haftalar boyunca hiçbir şey yayınlamadım. Bitmeyen bir döngü gibi hissettim ve neden blogumun ivme kazanmadığını anlayamadım.…