Çalışmak için ihtiyaç duyduğunuz ilhamı bulamıyorsanız, bu yazıyı okuyun.

Başarıyı istediğimiz şekilde görmememizin çeşitli yaratıcı nedenlerini bulabiliriz. Kendimize bahaneler üretiriz. “Sanırım ben o tür çalışmalar için uygun değilim. Ben o tür biri değilim,” diye mırıldanırız. Ancak ilerleme kaydetmenin temelinde yatan şeyin ne olduğunu hatırlamamız gerekiyor.

Ve o da, bu işi yapmak için zaman harcamaktır. Aslında temel fizik. Herhangi bir şeye daha fazla zaman ve dikkat verdiğimizde, daha iyi oluyoruz ve o şey zamanla daha fazla fayda sağlıyor. Mükemmel kitaplar yazan başarılı bir yazar olmak istiyor musunuz? Zamanınızı daha fazla kitap yazmaya harcayın. Basit. Dünya çapında bir dansçı mı olmak istiyorsunuz? Daha fazla zamanınızı dansa harcayın. Dans hakkında konuşmaktan, dans hakkında düşünmekten veya dans videoları izlemekten bahsetmiyorum. Dans etmekten bahsediyorum. Eğer çalışmanız için motivasyon bulmakta zorlanıyorsanız, önceliklerinizi karıştırmış olabilirsiniz. Birçoğumuz ilham gelmediği için panik yapıyoruz. Ancak ilham, önce yapmaktan gelir. Öncelikle, çalışmanızın kalitesinden veya çalışırken hissettiğinizden, mutlu olmadığınızda bile, sürekli olmaya odaklanın. Eğer uzun bir süre çalışma yapmadıysanız, bu normaldir. Bunu aşırı düşünüyorsunuz. İşinize dalma konusunda harika hissetmek için önce fantastik hissetmenize gerek yok. Bir süre boyunca düzenli olarak çalışmaya taahhüt etmelisiniz. Bunu bir meydan okuma haline getirin. Şimdilik harika, zeki ve dahiyane olmayı unutun. Yapmak istediğiniz şeyi otuz gün boyunca yapmak konusunda kendinize söz verin.

“İlhamı bekleyemezsiniz. Ona sopayla gitmelisiniz.” – Jack London

Zanaatınıza veya projenize bu birikmiş zaman ve dikkat ile ilerledikçe, içinizde yükselen bir motivasyon kıvılcımı yaşayacaksınız. Patlamış mısır gibi fikirler aklınıza gelmeye başlayacak. Zanaatinizle aşık olmanın nasıl bir şey olduğunu hissetmeye başlayacaksınız. Ve bunu başardınız, çünkü koşullarınız ne olursa olsun ortaya çıkmak için gücünüz oldu. İşte bu savaşma ruhudur. Yani, plana göre gitmediği için kendinizi suçlamak yerine, mantıklı olmalısınız. Kendinize şunu sorun, “Bu konuda kötü müyüm, yoksa sadece deneyim eksikliğim mi var?” Çoğu zaman ikincisi olduğunu fark edeceksiniz. Ayakkabılarınızı giyin ve dans edin.