İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hakkımda

Çayın her şeyin çözümü olduğuna inananlardanım. Bir sorun mu var? Bir bardak çay koy, düşünelim. Güzel bir haber mi aldın? Çaysız kutlama olmaz. Sabah uyanamadın mı? Çay iç, düzelirsin. Kahve severlere saygım sonsuz ama çay başka bir dünya.

Hayatım boyunca planlı, dakik ve disiplinli oldum ama ne kadar plan yaparsan yap, hayat bazen kendi bildiğini okuyor. Çocukken gelecekte ne olacağımı soranlara verecek kesin bir cevabım yoktu. Zamanla anladım ki, ben anlatmayı seviyorum. Yazıyla, sesle, görüntüyle… Fark etmez. Önemli olan bir şeyler üretmek, ortaya koymak. Ortaokulda sınıf gazetesi çıkarmışlığım var. O zamanlar küçük bir heves gibi görünen bu uğraş, beni bambaşka bir dünyaya sürükledi.

Lise yıllarında şehrimin yerel radyolarında program yapmaya başladım. Üniversite boyunca devam eden bu tutku, tam 13 yıl boyunca sürdü. Mikrofon başında olmak, insanlara bir şeyler anlatmak, sesimle onlara ulaşmak beni her zaman heyecanlandırdı. Radyodan sonra seslendirmelere yöneldim. Reklamlar, projeler, çeşitli içerikler derken, bu iş hayatımın önemli bir parçası haline geldi.

Kendimi bildim bileli öğrenmeye, araştırmaya meraklıydım. Çocukken defterleri, ajandaları düzenlemeye, her şeyi listelemeye bayılırdım. Yıllar geçti, bu merak Notion’da dijital bir takıntıya dönüştü. Günlük planlar, içerik fikirleri, okuma listeleri, yapılacaklar… Ne varsa orada. Bir gün Notion çökerse, hayatımın büyük bir kısmı da onunla birlikte kaybolabilir.

Ask-for-Help-1024x576 Hakkımda

Peki, ne yapıyorum?

Öğrencilik bitti, askerlik tamamlandı, meslek hayatına atıldım. Çevre mühendisliğiyle başlayan kariyerim, entegre yönetim sistemlerine, ardından da uluslararası projelerin ESIA süreçlerine evrildi. İşimi seviyorum ama sadece onunla sınırlı kalmak istemedim. Yazmak, içerik üretmek, seslendirme yapmak derken, kendi çapımda bir şeyler paylaşmaya başladım.

YouTube’a videolar çekmeye çalışıyorum ama ışığı, sesi, açıyı tam tutturmak bazen dünyanın en zor işi gibi geliyor. Her hafta “bu sefer oldu” diyerek başlıyorum, sonra yine eksik bir şey buluyorum. Ama pes etmiyorum. Öğrenmek ve gelişmek işin en keyifli kısmı.

Blogu neden yazıyorum?

Açıkçası, önce kendim için yazıyorum. Yazmak, benim için bir tür terapi. Düşüncelerimi düzene sokuyor, öğrendiklerimi pekiştiriyor ve en önemlisi, bana iyi geliyor. Eğer sen de burada bir şeyler okuyorsan ve kendine yakın hissettiğin bir şeyler buluyorsan, ne mutlu bana.

Çoğu zaman detaylara takılıyorum. Bazen bu bir avantaj, bazen de tam bir baş belası. Ama hayatı da o detaylarda buluyorum. Günlük koşturmacada gözden kaçan küçük şeyler aslında en anlamlı olanlar.

Beni buraya kadar merak edip okuduğuna göre belki aklında sorular vardır. Yazmak istersen çekinme, cevap vermeye çalışırım. Ama zor sorular sorma, lütfen.