Bugün kızımın 4. doğum günü. Diğer bir tanımlamayla baba oluşumun 4. yıl dönümü. Bu yazıyı kızım ve eşim için yazıyorum.
Kızım, senin aramıza katılacağının ilk haberini aldığımızda annenle birlikte çok mutlu olduk. İkimizde hayatımızda ki bir ilki yaşayacaktık. O güne kadar yaşadığımız mutlulukların en büyüğü olduğunu düşünüyorduk. Halbuki o zaman ki mutluluğumuz daha mutlu hissedeceğimiz anların habercisiymiş sadece.
Seninle geçirdiğimiz her an bir öncekinden daha değerli oluyor. İlk görüşten daha değerlisi, ilk kokladığım an daha değerli mesela. Ya da ilk kokladığım andan daha değerlisi ilk kucağıma alışım. İlk kucağıma alışımdan daha değerlisi ilk omzumda uyuyuşun… Bu liste böyle böyle uzar gider.
Ve baba olduğumda şunu anladım ki artık zaman daha hızlı akıp gidiyor, kendinden önce düşünmen gereken biri daha hayatında yer alıyor. Hayatı kaçırmaman ve birine hayatı tanıtman gerekiyor. Tarifi mümkün olmayan ama işte kelimelere biraz olsun dökülebilen duygularmış bunlar. Zamanında çok duyardım “baba olunca anlarsın” sözünü. Baba olunca anladım.
Baba olunca birçok şey anlıyor insan. Bunların çoğu mutlulukla ilgili, bir o kadarı sorumlulukla ilgili. Ama hepsi insanın kızıyla, canıyla ilgili.
Ve insan kızı büyüdükçe daha çok anlıyor baba olduğunu. Her gün yeniden filizleniyor babalık duygusu. İlk zamanlar gazını çıkarmak iken babalığın amacı, şimdilerde odasında oyun arkadaşı olmak, parkta salıncağını sallayan olmak, o oynarken arkadaşlarıyla sürekli babası tarafından izlendiğini ve güven içinde olduğunu hissettirmek kızına.
Büyüyorsun ve artık seninle sohbet edebilir hale geliyoruz. Bunun mutluluğu tarif edilemez. Hoş şimdilerde ki sohbetlerimizin konusu okulda arkadaşlarınla neler yaptığın, gündüz nelere vakit ayırdığın, hangi resmi boyadığını konuşuyoruz sohbetlerimizde. Ama biliyorum ki bu sohbetler gün gelecek “Baba yarın annemin doğumgünü, senin için ona şu hediyeyi alalım hadi iş çıkışı ben seni alırım” şekline bürünecek ya da “Babacım, anneme söyle hadi hazırlansın, sen torununla ilgilenirken biz biraz çarşıda gezeceğiz” şeklinde telefon görüşmesine dönüşecek…
Biliyorum çok çabuk gelecek bu günler. Duam şudur ki, bu günlere erişebilelim, bugünlerde olduğu gibi mutlu olabilelim.
Ve Eşim,
Yoldaşım. Her şeyim. Kızımızın güzel annesi. Bugün anne olmanın 4. yıl dönümü. Kızımızla ilgili duygularımız ve mutluluklarımız her zaman ortak ama sen bir annesin. Senin her zaman bu konuda bir fazlalığın olmalı ve olacak. Kızımızın annesisin. Annelerin en güzelisin. Kızımız büyüyünce senin gibi olsun. Sana benzesin. Ve o da en çok beni sevsin, senin beni sevdiğin gibi ve bende onu seveceğim, seni sevdiğim gibi.
Bir yorum