İtiraf etmeliyim: Sabahın 6’sından akşam saat 7’ye kadar, haftanın 5 günü iş için dışardayım.
Hafta sonları dahi sabahları bilgisayarımı açıp çalışıyorum. Ülke dışındaysam bu daha da karışık bir hal alabiliyor. Şu anda gerçekten zamanım yok. Şaka değil.
Şu anda hiç olmadığı kadar çok çalışıyorum. Burada bir çaba ve takıntı var, belki biraz delilik. Elbette bununla gurur duymuyorum.
Eşim bundan nefret ediyor.
Ben de nefret ediyorum.
Çok çalışıyorum çünkü korkuyorum. Korku, bir baba olduğum gerçekliğinden geliyor. Ne anlama geldiğini bilmiyorum. Ama hayatta kalma içgüdüleri devreye girdi diyebilirim.
Sadece kızımın geleceği endişelendirmiyor. Ülkemizin ekonomik gidişatı ve ölümün her an ensemizde olduğunun idraki de bunlara dahil oluyor.
Belki birkaç ay. Belki birkaç yıl.
Meşgul olmak zihnimi de bloke ediyor.
Kimse size hiçbir zaman şunu söylemez;
İş hayatının ilk 5 yılında işlerin çok zor olduğunu kimse size söylemez.
Bir işletme kurarken iş yükünüzü azaltacak sihirli periler yoktur.
Tüm bu işlerimin arasında bir de “yazmak” var. Ama bu yeni bir şey değil. Tam zamanlı bir işte çalışırken uzun süredir çevrimiçi yazıyorum. İşimin bir parçası gibi görüyorum.
Sevgili okuyucu, sen de muhtemelen kendini benim gibi sürekli meşgulsün sanıyorsun.
Geçen gün asıl gerçeği öğrendim: Meşgul değilmişim. Sadece düzensizmişim.
Düzensizlik gerçek bir salgın.
İnsanların sürekli meşgul olduklarını vurguladıklarını dinliyorum, duyuyorum.
Bazıları bunu bir onur nişanesi olarak takıyor.
Ama dediğim gibi, şimdi biliyorum ki bu bir “düzensizlik”.
Son zamanlarda bu meşguliyetten kurtulabilir miyim ve yardım alabilir miyim, görmek istedim. Bunun için kimi verimlilik yazılımları ile ekran kullanımlarımı analiz ettim.
Aldığım geri bildirim pek de iyi değil.
“Her yerde dolaşıyorsun. Düzensizsin. Çok sayıda manuel görev yapıyorsun. Nasıl böyle çalışırsın?”
Cevap: Zar zor.
Sorun 1 — Ücretsiz araçlar
Boşa harcadığım zamanımın büyük bölümü manuel süreçlere dayanıyor.
İşlerimin çoğu sıkı yazılımlar üzerine. Ensemble, QDMS, SAP vs.
En kötü olanı Microsoft Outlook. Bu programda sevmediğim bir şey var. Hantal, yavaş ve kullanması zor. Kurumsal e-postam olduğu için sürekli zaman kaybederek posta kutusu alanı kaydetmeye ve depolama alanını boşaltmaya çalışmak zorundayım.
Geçenlerde Notion’ın ücretli planını satın aldım. Bir verimlilik artışı hissedebiliyorum ve e-posta gelen kutum, bir tık daha iyi hale geldi diyebilirim. Bunu nasıl yaptığım ise ayrı bir blog yazısı konusu. Yakında bu konuda da bir yazı yazabilirim.
Şimdi bir başka programa ücretli abone olma düşüncem var, bu yüzden zaman hakkında acele etmiyorum.
Çözüm: Zaman kazandıran araçlar için ödeme yapın.
Sorun 2 — Dijital Oburluk
İşim gereği çeşitli ülkelere gidiyorum. Gitmeden önce ise o ülkeler hakkında yazılan gezi bloglarını inceliyorum.
Bu bloglardan çok fazla okudum. Ama şunu gördüm ki çoğu yalan dolan.
O ülkeye gidip bizzat deneyimlediğimde ya blogda çok kötü anlatılmış yada çok abartılmış olduğunu gördüm.
Bu bloglardan yeterince okuduğunuzda, yalana inanmaya başlıyorsunuz. Çünkü yalana inanmak nedense bize kolay geldiğinden daha çok cazip geliyor.
Çözüm: İçerik diyetinizi dikkatlice düzenleyin. Sahte yerine gerçeklere odaklanın. Teyit edemediğiniz bilgilerin her zaman sahte olabileceğini düşünün.
Sorun 3 — Yardım istememek
Düzensiz olduğunuzda yardım istemekten korkarsınız.
Temel olarak, kontrol manyağısınız. Her şeyi yapmak zorundasınız, çünkü sizden daha yetenekli kimse olamaz.
Bu toksik zihniyetten ve düşünceden artık vazgeçiyorum. Hatalar hep olacak. Hata yapmayan kişi hiç bir şey yapmayan kişidir. Ama en azından telafi edilebilir ölçekte olmalı.
İşte bu yüzden sıkıştığınızda yardım isteyin. Yapamadığınızı ve yardım istediğinizi bir diğer kişiye söyleyin. Çok faydasını göreceksiniz.
Çözüm: Sanal bir asistan almayı düşünün! Buna paranız yetmiyorsa (ki elbette yetmeyecek yoksa neden hala bu yazıyı buraya kadar okuyasın ki) arkadaş çevrenizi genişletin. Bir çaya bir kahveye hayat kurtaran yardımlar alabilirsiniz.
En garip nedeni, muhtemelen meşgul olduğumuzu düşünmememiz
Çoğumuz çok meşgul değiliz, sadece içe dönüğüz – meşgul olduğumuzu iddia ediyoruz.
Ben de bunu çok hissediyorum. Bazen yalnız kalmak istiyorum çünkü içe dönüklüğüm beni ele geçiriyor ve diğer insanlara bir mola vermem gerekiyor. Bilinçsiz olarak meşguliyeti, yalnız kalma isteğimi örtbas etmek için kullanıyorum.
Belki bu yüzden siz de meşgulsünüzdür. Sadece bir süre için köşenize çekilmek istiyorsunuz.
Son Düşünceler
Kendimize meşgul olduğumuzu söylüyoruz.
Ama bunun yukarıda da yazdığım gibi başka nedenleri var. Aslında düpedüz düzensiziz. Peki ne yapıyorum; organize oluyorum.
Sorun yaşadığımda çözüm için kendimi internetin dehlizlerine bırakmayacağım. Zaman kazandıracak yazılımlar satın alacağım. Zapier gibi yazılımlar ile işlemleri otomatikleştireceğim.
Hayat amacım, kızım büyürken daha az çalışmak. Bana şans dileyin.
Meşguliyeti yenmek için siz de organize olun.
Bu yazı;
Gün boyunca işleri arasında sürüklenmekten bıkan, bir zamanlar sahip olduğu ateşi yeniden alevlendirmek isteyen, doğal enerjisini geri kazanmak isteyenlere adanmıştır.
İlk yorum yapan siz olun