Son yıllarda televizyonda izlenecek bir şey olmayınca herkes dijital platformlara yöneldi. Maske Kimsin Sen, O Ses Türkiye, Survivor gibi yapımların en çok izlenenler olması bu yapımların tamamen beğenildiği için değil biraz da yoklukta izlenecek başka bir şey olmadığından olduğuna inanıyorum. Severek izleyenlere saygım sonsuz. Yalan yok ben de bakıyorum arada kafa dağıtmak için. (Yalnız hazır yeri gelmişken, Survivor Nagihan ne kas yapmış öyle! ?).
Fakat dijital platformlar da kişinin beğendiklerini baz alıp ona göre içerik önerdikçe yine hep aynı şeyler karşımıza çıkmaya başladı. Hatta Netflix birçok güzel yapımı pazarlama stratejisinden olsa gerek Türkiye’de erişime dahi açmıyor. Hoş oradaki yapımlarda da illa bir eşcinsellik, farklılık aşılanıyor. İradesi zayıf olanlara gerçekten sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Tamam hayatın içinde var böyle yaşayanlar, herkesin hayatı kendine ama Netflix de biraz fazla gözümüze sokmuyor mu bu durumu.
Neyse lafı fazla uzatmayayım. Konu başka yerlere gidiyor. Madem izlenecek bir şey bulmakta zorlanıyoruz, dedim ben neden içerik üretmiyorum. Hem yurtdışında ki dinlenme vakitlerimi odamda pinekleyerek öldürmekten kurtulurum hem yeni şeyler öğrenirim hem de eğleniriz dedim. Böylelikle işten yoğun olan kafamı da boşaltarak biraz olsun nefes almış olurum.
ve Buhara
Yaklaşık 1 ay kaldığım Buhara’da ki tek izin günümde çektiğim görüntülerden sizlere kendi çapımda bir vlog hazırladım. Kanalımı incelerseniz her video da bir tık daha iyi içerikler gelmeye başladığını görürsünüz. Çünkü neden; sizler beğendikçe, izledikçe, paylaştıkça benim şevkim artıyor, gaza geliyorum. Vlogda bahsetmedim ama bu işin adabı, kuralı da şunu söylemekmiş; “Kanalıma abone olmayı, beğen tuşuna basmayı, yorum yazmayı ve videoyu paylaşmayı unutmayın”. Birşey daha vardı ya neydi, heh! yeni videolardan haberdar olmak için bildirimleri açmayı ihmal etmeyin.
Buhara ile ilgili bilgileri buraya yazmıyorum çünkü, hepsi zaten videoda. Hadi iyi seyirler.
İlk yorum yapan siz olun